ENGELLİ BİREYLERİN EĞİTİM HAKKI

ENGELLİ BİREYLERİN EĞİTİM HAKKI

Engelli bireyler,yılın büyük zamanı eşitlikçi olmayan eğitim koşulları,veli ve idarecilerin istememesi gibi sebeplerle evlerinde hapis hayatı yaşamaktadır. Oysa birey olarak eşit şekilde birçok hak gibi eğitim hakkından da yararlanmak engelli bireylerin ve ailelerinin isteği. Engellilerin eğitim hakkına dair mevzuatlarda gerekli düzenlemeler olmakla birlikte sorun uygulamada ortaya çıkmaktadır.

5378 Sayılı Engelliler Hakkında Kanun, Eğitim ve Öğretimle ilgili 15.madde ‘‘Hiçbir gerekçe ile engellilerin eğitim alması engellenemez. Engelliler,özel durumları ve farkındalıkları dikkate alınarak,yaşadıkları çevrede bütünleştirilmiş ortamlarda,eşitlik temelinde,hayat boyu eğitim imkanından ayrımcılık yapılmaksızın yararlandırılır.’’ şeklindedir.
Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına ilişkin Sözleşme, Eğitimle ilgili;
24/1 madde‘‘ Taraf Devletler,bu hakkın fırsat eşitliği temelinde ve ayrımcılık yapılmaksızın sağlanması için eğitim sisteminin bütünleştirici bir şekilde her seviyede engellileri içine almasını ve ömür boyu öğrenim imkanı sağlar.’’ 24/2-a madde‘‘Engelliler engelleri nedeniyle genel eğitim sisteminden dışlanmamalı ve engelli çocuklar engelleri nedeniyle parasız ve zorunlu ilk ve ortaöğretim olanaklarının dışında tutulmamalıdır.’’ 24/2-b madde‘‘Engelliler yaşadıkları çevrede bütünleştirici,kaliteli ve parasız ilk ve orta öğretime diğer bireylerle eşit olarak erişebilmelidir.’’ şeklindedir.
Hem ulusal hem de uluslararası mevzuatta engelli bireylere diğer bireylerle bütünleştirici ortamlarda,eşit şekilde,ömür boyu eğitim alma hakkı tanınırken maalesef Aksaray olayında karşılaştığımız gibi bireylerin bu hakları engellerle karşılaşmakta.
Türkiye, Engelli Hakları Komitesi’ne sunduğu ilk rapor sonrası Komite rapora ilişkin 28 Mart 2019 tarihinde düzenlediği Nihai Gözlem raporu Eğitim (mad.24) başlığında endişe duyduğu önemli hususlara değinmiştir. Bu hususlar şunlardır:
a-Her açıdan ayrımcı bir uygulama olan ayrı eğitimde ısrar edilmesi,kapsayıcı eğitim sisteminin olmaması,okullarda fiziksel erişilebilirlik koşullarının iyileştirilmesine rağmen eğitimin her düzeyinde makul düzenleme ve desteğinin olmaması;
b-Ana akım okullarda bireyselleşmiş destek alan engelli çocuklar hakkında sistematik veri olmaması;
c-Okul müfredatının,özellikle matematik ve proglamlama derslerinin,engelli öğrencilerin ihtiyaçlarına göre uyarlanmamış olması;öğretmenlerin ve öğretmen olmayan okul personelinin kapsayıcı eğitim ve eğitim kalitesinin arttırılması konularında eğitimli olmaması ve bu durumun işitme ve görme engelli çocukların fiilen eğitimden mahrum kalmasıyla sonuçlanmasıdır.

Komite,bu hususlara karşı Türkiye’ye şu tavsiyelerde bulunmuştur:
a-Kapsayıcı eğitimin temel bir hak olarak kanunen tanınması,ve uygun beşeri,teknik ve mali kaynaklar ile birlikte yüksek eğitim dahil her düzeyde kapsayıcı eğitimin uygulanması için gerekli kamu politikaları ve stratejilerinin benimsenmesi;
b-Zihinsel engelli çocuklar dahil,tüm engelli çocuklar için yeterli oranda bireyselleşmiş destek ve makul düzenleme olması ve diğer çocuklar ile eşit olarak nitelikli kapsayıcı eğitim almalarının sağlanması;
c-Kapsayıcı eğitim sisteminin yerleşmesi için yaş,cinsiyet,engellilik türü ve konuma göre ayrıştırılmış verinin sistematik olarak toplanması;
d-Öğrencilerin ihtiyaçlarına göre belirlenmiş müfredat hazırlanması,öğretmenler ve eğitim sisteminde çalışan diğer personele Sözleşme uyarınca engelli bireylerin hakları konusunda eğitim verilmesi ve kapsayıcı eğitimin desteklenmesi için yeterliliklerinin geliştirilmesi.

Komite engeli olan bireylerin,diğer bireylerle eşit,kapsayıcı,bütünleştirici eğitim hakkına sık sık vurgu yapmakta. Pandemi seüreci ile birlikte engelli çocukları olmayan veliler, çocukları ile birlikte sürekli evde kalan, engelli çocuklar ve velilerinin psikolojik baskısını,çocuklarının eğitimlerini sanal ortam ve kendi destekleri ile gidermeye çalışmanın yetersizliğini,yetersiz eğitim almanın ya da hiç alamamasının endişesini,çocuklarının arkadaşları olmadan,oynamadan günlerini geçirmesinin hüznünü daha derinden empati kurarak anlamıştırlar.

Bu sayede ümit ederiz ki;okullara alınmayan,sadece engelli bireylerin bir araya geldiği,bütünleştirici olmayan okullara gönderilmek istenen,karşılaşmamaları için zil saatleri değiştirilen,farklı bölümler ayrılan,sınıflarda tek başına oturtulan,bazı engel grupları için üniversite imkanı tanınmayan,imza kampanyası ile bu hakkın elde edilmeye çalışıldığı,tüm gün evde çocuğunun eğitimi-öğretimi için emek veren ailelerinin, çocukları için severek yapsalar da zorlu, yıpratıcı mücadelesini anlaşılarak ;eşit koşullarda eğitim almaları için tek tek destek vererek yüklerini hafifletirken,yetkililer ise mevzuat ve uygulamada yer alan sorunlara etkili çözümler sunabilir

                                                                                                                                                                                                                Av.Gülden DOĞAN

Leave a Comment